Sibirya Yupikleri1 ya da Yuitler,2 Rusya'ya bağlı Çukçi Yarımadası ile ABD'deki Alaska eyaletine bağlı St. Lawrence Adası'nda yaşayan Yupik kolundan bir Eskimo halkı. Alaska Yerli Dil Merkezine göre Alaska'daki 1.400 kişilik nüfustan 1.000 kadarı, Rusya'daki 900 kişilik nüfustan ise ancak 300 tanesi anadillerini konuşabiliyor3.
St. Lawrence Adası'ndaki Sibirya Yupikleri, Alaska'da kültürel olarak İnyupiklere en yakın halktır.45 Rusya'daki Sibirya Yupikleri, Çukçilerin kültürel asimilasyonu altında kalarak Çukçileşmişlerdir. Kıyı Çukçilerinin de Çukçileşmiş Yupik oldukları tahmin edilmektedir. Çukçilerle kendilerini Yupik olarak Çukçilerden soyutlayanlar arasında tek fark dilde görülmektedir.67
Sibirya Yupiklerinin günümüzdeki nüfusları 2000'in üzerindedir. 1980 ve 1992 yılında yapılan sayımlarda, Sibirya Yupiklerinin %95'inin Sibirya Yupikçesini konuşabildiği görülmüştür; fakat günümüzde bu oran daha düşüktür. Sibirya Yupiklerinin geleneksel inancı animizm ve şamanizm olsa da 1887 yılından itibaren Hristiyanlık da yaygınlaşmıştır. Halkın ana geçim kaynakları ise avcılık ve toplayıcılık ile fildişi oymacılığıdır.
ABD Kongresi'nde 18 Aralık 1971 günü yürülüğe giren Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası (ANCSA), Alaska'daki bütün yerli halklara olduğu gibi Sibirya Yupiklerine de ekonomik bir rahatlama getirmiştir. Rusya'daki Sibirya Yupikleri ise Sovyetler Birliği dönemindeki ekonomik rahatlamadan günümüzde oldukça uzaktır ve kültürel yozlaşma ile birlikte işsizlik, alkol ve buna bağlı yüksek suç oranları Asya Eskimoları'nın bugünkü toplumsal sorunlarıdır.
Alaska'daki St. Lawrence Adası'nın yerlileri, Yukon-Kuskokwim Deltası'ndakilerden farklı bir dil konuşan Sibirya Yupikleri olup, bunlara gündelik Alaska İngilizcesinde apostrofsuz Yupik biçimi kullanılırken, apostroflu Yup’ik' biçimi Alaska Yupiklerini ifade eder.
Daha çok Ruslarca kullanılan Yuit adı (Rusça: Юит tekil, Юиты çoğul), 1931 yılından beri Sibirya Yupiklerinin resmî adıdır.8 Yupik dillerinde yuit' kelimesi 'insanlar' anlamına gelir.
Rusya'da "Eskimolar" ya da Yupigıt adı altında verilen айваны, вутенцы, науканцы (пээки ), сиреникцы, унгазикцы (чаплинцы ) gibi halklar içinde Sibirya Yupikçesi dışında tutulan Naukan Yupikçesi ile Sirenik Yupikçesi konuşan Yupik halkları da toplanır.9 Rusça'daki adlandırmaya paralel olarak bazen İngilizcede de Sibirya Yupikleri adı Naukan ve Sirenik Yupiklerini de kapsayacak biçimde geniş tutulur ve Chaplino Yupikleri için "Merkezi Sibirya Yupikleri" adı verilir.
Sibirya Yupikleri ve bölgedeki diğer halkların ataları, önceleri Altay Dağları civarında yaşıyordu. Daha sonra daha kuzeye ilerlediler.10 Dil verileri ve arkeolojik kalıntılar; Eskimo halklarının, günümüzden yaklaşık 10.000 yıl önce, Bering Boğazı'nın buzlarla kaplanıp kara köprüsü olduğu zamanlarda Eskimo ve Aleut olmak üzere iki ayrı etnik grup halinde Alaska'dan Kamçatka'ya kadar olan bölgede bulunduklarını göstermektedir. Eskimo ve Aleutların denizde avlanma tekniklerinin geliştirilmesinden önce bölündüklerini gösteren dil verileri arasında ok ve yay için ortak kelimelerin bulunması, deniz avcılığı terimlerinin Eskimo ve Aleutlarda farklı olması gösterilebilir. Eskimo ve Aleutlar, deniz avcılığını birbirlerinden bağımsız olarak geliştirmişlerdir.11
Yupiklerin ataları muhtemelen Sibirya'nın Bering Boğazı ve Arktik Okyanusu kıyılarında büyük bir alanda yaşıyorlardı ve Çukçi ile Koryak kabilelerinin kuzeye ilerlemesiyle birbirinden kopuk adacıklar halinde kıyılara hapsolunmuştu. Günümüzdeki Kıyı Çukçileri'nin büyük bir kısmı muhtemelen Çukçileşmiş Yupiklerdir.12
Sibirya kıyılarında yaşayan Sibirya Yupikleri, 1950'li yılların ortalarına kadar 15 civarı köyde yaşamaktaydılar. 1958 yılında bu köylerin sakinleri, Sovyetler Birliği hükûmeti tarafından tek bir yerde toplandılar. Günümüzde, bölgede yaşayan Sibirya Yupiklerinin çoğunluğu dört yerleşimde ikamet etmektedir.13
Alaska'ya bağlı olan St. Lawrence Adası 2.000 yıldır aralıklarla insan yerleşimindedir. 18. ve 19. yüzyıllarda 4.000 'den fazla kişinin 35 köyde yaşadığı bilinmektedir. Avrupalıların adaya ayak basmasıyla Sibirya Yupiklerinin yaşayış biçimlerinde büyük değişiklikler olmuştur.14 Adaya bay ve bayan Vene C. Gambell'in adına ithafen St. Lawrence adı verilmiştir. 1878 ve 1880 yılları arasındaki kıtlık ada nüfusunun büyük bir kısmının ölümüne yol açmıştır. Kıtlığın çetin geçen kıştan ve adaya erzak taşıyan bir geminin batmasından dolayı gerçekleştiği ve bu dönemde 1000 ila 1500 kişinin öldüğü bilinmektedir.15 Bu dönemde salgın hastalıklar da etkili olmuştur. Bu tarihten sonra ada nüfusu tekrar artışa geçmiştir.16 1900 yılında evcil ren geyiği yetiştiriciliği adalılara tanıtıldı ve 1903 yılında ABD başkanı Theodore Roosevelt ren geyiği rezervasyonu kurdu. 1930'larda bazı yerliler Savoonga'ya taşındılar. Şehir 1963 yılında kurulmuştur. ABD Kongresinde 18 Aralık 1971 tarihinde yürürlüğe giren Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası (ANCSA) gereği ada Savoonga ve Gambell kasabaları tarafından ortaklaşa sahiplenilmektedir.17 ANCSA şirketi Elim Native Corporation dır.
1958 yılında 645 kişilik nüfustan 345 i Gambell, 300 ü de Savoonga kasabalarında yaşıyordu.18
2000 nüfus sayımına göre Gambell'de 159 hane ve 121 aile olmak üzere nüfus 649 kişidir ve bunun %95.69 u yerlidir. Savoonga'da ise 145 hane ve 113 aile olmak üzere nüfus 643 kişidir ve bunun % 95.33 ü yerlidir.
Alaska'da 1980 ile 1992 yıllarında Eskimo-Aleut dilli halkların nüfusu ve anadillerini konuşabilenlerin sayısı19
Yıl | Halk | Etnik nüfus | Ana dilini konuşabilen | Nüfusa göre % | Konuşabilme yaşı |
---|---|---|---|---|---|
1980 | Sibirya Yupikleri | 1.100 | 1.050 | 95 | yetişkinlerin hepsi ve çocukların çoğu |
Yupikler | 17.000 | 14.000 | 80 | yetişkinlerin tamamına yakını ve çocukların bir kısmı | |
İnyupikler | 12.000 | 5.000 | 40 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı | |
Supikler | 3.000 | 1.000 | 33 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı | |
Aleutlar | 2.200 | 700 | 35 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı | |
1992 | Sibirya Yupikleri | 1.100 | 1.050 | 95 | yetişkinlerin hepsi ve çocukların çoğu |
Yupikler | 18.000 | 12.000 | 67 | yetişkinlerin tamamına yakını ve çocukların bir kısmı | |
İnyupikler | 13.000 | 4.000 | 31 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı | |
Supikler | 3.100 | 600 | 19 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı | |
Aleutlar | 2.100 | 400 | 19 | yetişkinlerin çoğu 50 yaş üstü ve çocukların bir kısmı |
Sibirya Yupikçesi, tehlike altındaki diller arasında yer almaktadır.23 St. Lawrence Adasındaki 1.400 Sibirya Yupiği içinde anadilini konuşan kişi sayısı 1.000 dir. Rusya'da ise 900 kişilik nüfusun içinde 300 kişi anadilni konuşabilir.24 Adada iki dillilik (Yupikçe ve İngilizce) görülür.
Amerika Birleşik Devletlerinin Alaska eyaletine bağlı olan St. Lawrence Adasındaki Sibirya Yupiklerinin dilleri yıllarca ihmal edilmiş, ABD Kongresi'nde 18 Aralık 1971 tarihinde Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası (ANCSA) yürürlüğe girene kadar okullarda öğretilmesi engellenmiştir. 1970 lerin başında Latin kökenli Yupik alfabesinin oluşturulmasından sonra Yupikçe yayınlar artmış ve adadaki iki okulda öğretilmesine başlanmıştır.
1987-1988 döneminde Alaska okul bölgelerinde Sibirya Yupiklerinden olan öğrencilerin sayısı:25
Okul bölgesi | Toplam öğrenci | Ana dilini konuşabilen |
---|---|---|
Anchorage | 2 | - |
Bering Strait | 239 | 227 |
Nome City | 27 | 10 |
Toplam | 268 | 237 |
Alaska'da 1980 ile 1992 yıllarında yapılan sayıma göre Sibirya Yupiklerinin nüfusu 1.100 kişi olup anadilini konuşabilenlerin (yetişkinlerin hepsi ve çocukların çoğu) sayısı 1.050 kişidir.26
Rusya'da Naukan ve Sirenik Yupikleri dahil Sibirya'daki bütün Yupiklerinin nüfusu 1.700 olup bunlardan 800 kadarı anadilini konuşabiliyor. Birçoğu da Çukçice ile Rusçayı akıcı biçimde konuşabilmektedir.27 Sovyet döneminde 1920 lerin sonunda Kiril kökenli alfabe (ayırt edici harfler: ӷ, ӄ, ӈ, ў, ӽ) oluşturulmuş ve okullarda kullanılmaya başlanmıştır.
Sibirya Yupikleri'nin birçoğu, Çukçiler ile benzer şekilde Animizm'e inanmaktadır. Kutsal sayılarak öldürülmesi kesinlikle yasak olan hayvanlar arasında katil balina, kurt ve kuzgun bulunur. Tıpkı Çukçiler ve Koryaklar'da olduğu gibi Sibirya Yupikleri'nde de dünyayı yaratan güç kuzgun olarak kabul edilmektedir. Kuzgunun leşten ya da avdan eti yutması saygıyla karşılanır; çünkü o, denizdeki avcıların koruyucusudur. Katil balinaya da aynı şekilde, denizdeki avcıların koruyucusu olduğundan saygı gösterilir. Katil balinanın, kışın kurda dönüşerek ren geyiği yediğine ve diğer ren geyiklerini avcılara doğru sürerek onların da avlanmasını sağladığına inanılır. Deniz avı başlamadan önce ritüel olarak, katil balinaların yemesi için denize bir parça et atılarak avın sorunsuz geçmesi sağlanır.28 Balinanın ruhu ve yaşam gücü bir kadın olarak tasvir edilir.29
Her köyün karakteristik kolyeleri ile püsküllü ve saçaklı özel giysileri olan bir şamanı bulunur. Şamanlar hem şifacı hem de ruhlarla temasa geçip kötü etkileri uzaklaştıran ruhanî liderlerdir.30
Karadan ve denizden gelen kötü ruhları kovmak ya da bu ruhların eşliğinde bilinmeyen yerlere seyahat etmemek için muska olarak; yugaaq denilen kolsuz, bacaksız, insan biçimli üzeri dövme desenli fildişi oyma bebekler kullanılır. Bunun yanında, yeni annenin bebeğine zarar vermek için gelebilecek kötü ruhları da savuşturduğuna da inanılan bu bebekler, hem St. Lawrence Adası'nda hem de Sibirya'da görülür.31 St. Lawrens Adası'nda ise yine uyaghqutat adındaki muska bantları kullanılır.32
Sibirya Yupileri, ölümş insanların yeniden doğduklarına inanırlardı. Bebeklerinin adlarını da buna göre koyarlardı. Bebek doğmadan önce, bebeğin hangi ölmüş kişinin ruhunu taşıdığına dair araştırmalar yürütülür, rüyalar ve olaylar bu bakımdan incelenirdi. Bebek doğduktan sonra, fiziksel özellikleri ölmüş kişininkilerle karşılaştırılır ve ad bebeğe buna göre verilirdi. Eğer bebek ölmüşse, bunun bebeğe yanlış ad verildiğinden olduğuna inanırlardı. Bir hastalık durumunda ise, fazladan bir isim koymanın iyileşmeyi sağlayacağı yönünde bir inançları vardı.33
St. Lawrence Adası'ndaki ilk Hristiyan misyonerler 1887 yılında Anglikan Reformed Episcopal Church adına o zamanki adı Sivuqaq olan ve sonradan Gambell olarak değiştirilen yerde faaliyet gösterdiler. Misyonerlere ait ilk bina ise 1890'larda, iki direkli gemiyle getirilen malzemeyle inşa edildi.34 Bugün Savoonga kasabasında da Presbiteryen Kilisesi bulunmaktadır.35
Sibirya Yupikleri, babayerli ataerkil dıştanevli klanlar ve soylar olarak topluluk oluştururlar. Çukçilerde de görülen ve kayık kooperatifi ya da kayık takımı36 denilen bu yapılanmada, aynı kayıktaki avcıların hepsi erkek akrabalardan oluşur. Her klan üyesi öldüğünde kendi klanının mezarına gömülür. Avdan elde edilenler klan arasında eşit dağıtılır. Geçmişte her klanın 200 ilâ 400 kişiyi alabilen büyük toplumsal konutu bulunduğu için, Alaska Eskimoları'nda görülen ve kışın yalnızca erkeklerin toplandığı köy odası yapılanması Sibirya Yupikleri'nde görülmez.3738
St. Lawrence Adası'nda yer alan Gambell kasabasındaki geleneksel Sibirya Yupik evliliklerinde, sadece erkekler evlenmek istediği kadını seçerken kadınların herhangi bir tercih hakkı yoktur. Damadın ailesi, gelinin ailesine kızın evlenip evlenemeyeceğini sorar. Daha sonra kız "işaretlenir", yani başka kimse ona evlilik teklif edemez. İlk evlenme teklifi köyün yaşlılarınca onaylandıktan sonra damadın ailesi gelin için yiyecek, giyecek, ev aletleri gibi birtakım hediyeler getirmek zorundadır. Hediyeler gelinin ailesi tarafından kabul edilirse damat, gelinin ailesi için avcılık dahil bir yıl çalışmak zorundadır. Geleneksel evlilikler beş aşamadan oluşsa da, bu son aşamadan sonra çift artık evli kabul edilir.3940
19. yüzyılın ortalarına dek, yarısına kadar yere gömülü olan ve nınglyu adı verilen evlerde de yaşasalar da, günümüzde Sibirya Yupikleri'nin kışlık evleri; ren geyiği ya da mors derisiyle kaplanan ve Çukçilerin yaranga denilen çadırlarına benzeyen, mıngtığaq adlı barınaklardır.41 Topek denilen yazlık evleri ise iskeleti tahtadan ya da odundan yapılan ve üzeri mors derisiyle kaplanan dikdörtgen bir yapı olup, çatısı arka duvarına doğru eğimlidir. Taşlar, kayalar, büyük kemikler ve toprak kesekleri genelde konutun kenarlarına dizilir.42
İzole bir yaşam sürdüren St Lawrence Adasında alkol satışı, ithalatı ya da bulundurulması yasaktır.43
Kara ulaşımı kışın Çukçi tipi köpek kızaklarıyla yapılır. Deniz ulaşımı ise Eskimo kayığı ya da 20-30 kürekçinin kullandığı Çukçi tipi kayıklarla sağlanır. Kürek olarak tek ya da çift uçlu kürekler kullanılır.44
Çukçiler'de olduğu gibi Sibirya Yupikleri'nde de klanlar arası düşmanlık ve savaş yaygındır. Savaş zırhı; sertleştirilmiş çifte fok derisinin arasına kurutulmuş balina çubuğu yerleştirilerek, tekmelikler ise mamut dişlerinden yapılır. Baş ve omuzları korumak için üzeri kurutulmuş hayvan derisiyle kaplı kalkanlar kullanılır. Savaşın Yupiklerle Çukçiler arasında yüzyıllardır yapıldığının bir göstergesi olarak, geçmişte Yupik coğrafyasının bir parçası olan Sibirya topraklarının büyük bir kısmının bugün Çukçilerin elinde olması ve Yupiklere de adacıklar hâlinde küçük bir bölgenin kalması gösterilebilir.45
Bütün Eskimo halkları gibi Sibirya Yupikleri de avcı-toplayıcıdır. Diğer Eskimo halklarına göre denize daha bağımlı olup, deniz memelileri avcılığı ana geçim kaynaklarını oluşturmaktadır. Tek bir Grönland balinası avı bir köyün et ve yağ ihtiyacını bir yıl süreyle karşılayabilmektedir.
Rusya'ya bağlı Çukçi Yarımadası'ndaki Sibirya Yupikleri, kıyılarda adacıklar hâlinde yoğunlaşmışlardır. Buralarda avcılık ve balıkçılık yaparlar. Sovyetler Birliği döneminde verilen devlet desteğinin çöküşle birlikte kesilmesi onları doğaya daha da yakınlaştırmıştır. Avcılar her kayıkta 4-6 kişilik gruplar hâlinde ava çıkarlar ve mevsimine göre balina ve fok türlerini avlarlar. Grönland balinasının yakalanması geleneksel mirasın bir parçası olup büyük kültürel değerlere sahiptir. Fok türleri arasında en gözdesi büyük et verimiyle morstur. Balık olarak çok farklı türler tutulur. Karada ise ren geyiği, ayı, dağ koyunu ile birçok kuş türü avlanır. Kuşları avlama yöntemleri Çukçilerinkine benzer (kuş ciridi, kuş bolası). Haziran ayında kayaların üzerinde büyük kuşların yumurtaları toplanır.46 Kadınlar ise tundrada mantar ve sebze toplarlar.47
ABD'ye bağlı St. Lawrence Adası'nda mors avı oldukça popülerdir. Av, morstan gizlenen kayıklarla avı yapılır.48 Avı yapılan balina türleri arasında oluklu balina, kambur balina, ispermeçet balinası, katil balina, Grönland balinası, bayağı minke balinası, beyaz balina, bayağı musur ile yunuslar sayılabilir.49 Foklar arasında ise halkalı fok, sakallı fok, bayağı fok, mors ve deniz aslanı sık sık avlanılan türler arasındadır.50
Balık türleri olarak Atlantik morinası, Grönland morinası, Kutup morinası, Grönland halibutu, Atlantik halibutu, pisi balığı, Atlantik som balığı, som balığı, uskumru, Salvelinus alpinus, Myoxocephalus scorpius, Mallotus villosus, Grönland köpek balığı vardır. Pembe karides de diğer deniz avlarındandır.51
Ayı türlerinden kutup ayısı ile boz ayı, geyik türlerinden ren geyiği ile sığın iri avlardandır. Avı yapılan ufak kara hayvanları arasında kurt, kutup tilkisi, kutup tavşanı, fare ve lemming bulunur.52
Kuş türleri arasında ise ördekler, kazlar ve kuğu gözde av kuşlarıdır. Diğer kuşlar arasında dalgıç kuşu, karabatak, dalıcımartıgiller familyası türleri, martı, sumru, korsanmartıgiller ve kuzgun sayılabilir.53
St. Lawrence Adası'ndaki Sibirya Yupikleri, Alaska'daki en büyük panayır olan Sheshalik'te kurulan panayıra katılırlar. İnyupik coğrafyasındaki en büyük ticari oluşumlardan olan bu panayır, Sibirya Yupikleri'nden kıyı ve iç bölge İnyupiklerine kadar iki bin ya da daha fazla insanın elde ettikleri ürünleri panayırın pazarlarında satmak ya da değiş tokuş etmek için toplanmasına sebep olur.54
St. Lawrence Adası'ndaki Gambell kasabasının Yupik ekonomisi, büyük ölçüde deniz hayvanlarının avı üzerine kuruludur. Kutup tilkileri ise ikincil gelir kaynağıdır. Gambell'de ren geyikleri serbest gezebilirlerİ fakat Savoonga kasabasında avlanırlar.
Fildişi oymacılığı gelir getiren diğer bir popüler kaynaktır. Deniz kuşu kolonilerinin çokluğu kuş gözlemciliği turizmi için değerlendirilmektedir.55
Sibirya Yupikleri'nin giyimi Çukçileri'nkiyle benzerlik göstermektedir. Fok derisinden geniş çizmeler ve yine fok derisinden eldivenler, Sibirya Yupikleri'nin temel giysilerindendir. Su geçirmez parkalar morsun bağırsağıyla astarlanır.56 Erkeklerin kışlık giyeceği olan ren geyiği kürkünden elbiseler, Çukçi ren geyiği çobanlarından takas edilerek temin edilir. Kışlık kadın giyimi ӄалъывагык adlı çifte kürklü tulumdur. Hem erkek hem de kadınların yazlık giyeceği fok bağırsağından yapılan ӄипаӷаӄ adlı gömlektir. Geleneksel ayakkabıları камгык adı verilen kürklü çizmeler olup, erkeklerde baldırın ortasına kadar, kadınlarda ise dize kadar konçludur.57
Çukçiler'de olduğu gibi Sibirya Yupikleri'nde de yüz dövmesi yaygındır. Erkeklerin ağzı etrafında dövme olur. Kadınlar yüz ve ellerinde karmaşık geometrik desenlerde dövme yaparlar.58 Kadınlarda yüz dövmesi, kısırlık savuşturması amacıyla yapılır. Dövmeli kadınlar klanın gizli muskalarını taşımakla yükümlüdürler.59
St Lawrence Adası'nda dövmenin tarihi günümüzden yaklaşık 2.000 yıl öncesine kadar dayanır. Hem Hıristiyanlığın hem de çağın etkisiyle Sibirya Yupikleri, günümüzde dövme yapmayı tasvip etmemektedirler. Bugün Yupik festivallerinde kalemle yapılmış göstermelik dövmeler kullanılmaktadır. Gambell kasabasındaki bütünüyle (burun, çene, yanaklar, el ve bilekler) dövmeli son kişi 2002 yılında 96 yaşında iken bir ev yangınında ölen Anna Aghtuqaayak (Yupikçe adı Qayaghhaq) adlı kadındır. Savoonga kasabasındaki son dövmeli kadınlar ise 2005 yılında ölen Sadie Sepila (Yupikçe adı Uyaatuwan, yaş 96) ve Mabel Toolie (Yupikçe adı Legraaghaq, yaş 95) adlı kişilerdir.60 Adadaki son dövme sanatçısı ve tasarımcısı 93 yaşındaki Alice Yavaseuk'tur.61
Geleneksel dövme iğnesi kemiğin uzun ince parçasından yapılır ve fok bağırsağından yapılan çok küçük bir çanta içinde muhafaza edilirdi. Dikişli dövmeler için kullanılan iplik genelde ren geyiği, Grönland balinası ya da gri balina gibi memelilerin sinirlerinden (ivalu) yapılır. Dövme boyası is (aallneq) ve grafit (tagneghli) insan idrarı (tequq) ile karıştırılarak elde edilir. İs ve idrarın rahatsız edici ruhları kaçırttığına inanılır. Bir ruh tarafından izlendiğini anlayan kimse idrarını yaparsa izleyen ruh kaybolur inancı da vardır.6263
Cenaze dövmesi (nafluq), ölenin ruhunun cenazeyi taşıyanlara zarar vermemesi için, taşıyanların omuz, dirsek, kalça, el bileği, ayak bileği, diz, boyun ve bel omurlarına yapılan küçük noktalardan oluşan dövmelerdir. Ölen kişinin ruhu bir süre köy yakınlarında dolanır. O ruhun yapabileceği kötülüklerden korunmanın en iyi yolu ruh kaçırtan idrardan yapılan dövmelerdir. İlk öldürme dövmesi (kakileq), bunlar da cenaze dövmesi gibi omuz, dirsek, kalça, el bileği, ayak bileği, diz, boyun ve bel omurlarına yapılan küçük noktalardan oluşan dövmelerdir. Daha çok ilk avı olarak hayvanları öldüren erkeklerin yaptırdığı bu dövmeler nadiren kadınlara da uygulanır. Balina kuyruğu dövmesini erkekler ağız köşelerine yaptırır. Böylece balina avında zıpkıncılar balinanın ruhunu etkileyebilir. Labret dövmesi (tuutaq), ağzın köşelerine labret biçiminde nokta olarak yapılan dövmedir. Bunlar, mors saldırılarından korunma amaçlıdır. Sibirya'daki yerliler katil balinanın (mesungesak) ağzının her iki kenarında da beyaz labret biçimli nokta olduğunu söylerler. Çenedeki çizgi dövmeler (tamlughun), kadınlardaki en yaygın yüz dövmesidir. Ergenlik öncesi (6-10 yaş) kızlardaki burun uzunluğundaki alın dövmeleri (atngaghun) görülür. Kadınlarda yanak (qilak) dövmeleri ile kol (iqalleq) dövmeleri de yaygındır. Kol dövmeleri, genelde V biçimli birtakım geometrik şekillerden oluşur ve bunlar klanlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yani kol dövmeleri kabile ayıracıdır. El (igaq) dövmesi de kadınlarda görülen yaygın dövmelerdir. Şifa dövmeleri her zaman şamanlar tarafından yapılan uygulamadır. Kalp sorunu olan birisinin göğsüne (sternum), göz sorunu olanın göz yukarısına ya da hastalığın görüldüğü vücut bölgesine şaman tarafından şifa amaçlı yapılan küçük işaret dövmeleridir.64
Kadınlar iki saç örgülüdür. Erkekler çember bırakacak biçimde saçlarını tıraş ederler.65
Çukçiler'de olduğu gibi Sibirya Yupikleri'nde de morsun dişinden ve kemiğinden yapılan oymacılık yaygın bir sanat türüdür. Bu sanat, Avrupa'dan ilgili aletlerin gelmesiyle daha da ince hale gelmiştir. Günümüzde, Sibirya Yupikleri'nin ana geçim kaynaklarından birini oluşturur6667. Oymacılığın yanında, kürkten mozaik biçiminde kırkyama da görülür68. St. Lawrence adasından Sibirya Yupiklerinin sanatı Alaska yerli sanatı içinde değerlendirilir.
Sibirya Yupikleri'nin ana besinini, deniz memelilerinden sağlanan et oluşturmaktadır. Mors ve fok etleri şeritler halinde kurutularak; fok etleri dondurularak; mors ve balina etleri yarı soğuk bir yerde stoklanarak fermente edilir, sonra da haşlanarak yenir. Yağlı deri altı katmanıyla birlikte balina derisi çiğ olarak tüketilir. Bazen İçbölge Çukçileriyle, ren geyiği eti karşılığında balina ve fok ve mors eti ile takas yapılır. Değişik su yosunları da yenilen besinler arasındadır.6970 Geleneksel besinleri lifsiz olup yağ ve proteince zengin yüksek enerjili besinlerdir.71
Geleneksel et depolama yöntemi kısa geçen yaz aylarında kurutma yoluyla yapılırken, kışın daha çok dondurma ya da yere eşilen bir çukurda fermente etme yoluyla olur.72
Tatyana Yurevna Açirgina (şair)
Orijinal kaynak: sibirya yupikleri. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
V. P. Alekseyev (1979), The Genetic Structure of Asiatic Eskimos and Coastal Chukchis Compared to that of American Arctic populations , Arctic Anthropology XVI-1, 1979 ↩
Panu Hallamaa (1997), Unangam Tunuu and Sugtestun: A Struggle for Continued Life , Northern Minority Languages: Problems of Survival, Senri Ethnological Studies 44 1997, pp 187-223 ↩
The Endangered Language Fund Newsletter, Volume Six, Number Two, October 2002 ↩
AnaBritannica (yıl: 1987, cilt: 6, sayfa: 529, madde: Çukçiler) ↩
J. David Newman , You can do no wrong: From Hero to Pariah (1), January 16, 2010 /1 ↩
Nobmann ED, Ebbesson SO, White RG, Schraer CD, Lanier AP, Bulkow LR. (1998) , Dietary intakes among Siberian Yupiks of Alaska and implications for cardiovascular disease, Int J Circumpolar Health. 1998 Jan;57(1):4-17 ↩
David O. Carpenter et all. (2005), Polychlrorinated Biphenyls in Serum of the Siberian Yupik People from St. Lawrence Island, Alaska, Int J Circumpolar Health 2005; 64(4):322-335. ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page